0312 230 00 90
av.ebru.unsal@gmail.com

Aracın Değer Kaybına Uğraması Konulu Yargıtay Kararı25.6.2025

Ünsal Hukuk Bürosunun web sitesinde sizler için Aracın Değer Kaybına Uğraması Konulu Yargıtay Kararı yer alır, hemen bu içerikten inceleyerek sizde bilgi sahibi olunuz.

 4. Hukuk Dairesi         2024/3822 E.  ,  2024/10404 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/471 E., 2021/630 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü
BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ: Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/235E


Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16.02.2012 tarihinde müvekkiline ait otobüs ile davalı ... Müdürlüğüne ait davalı ... nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olan aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini, aracın değer kaybına uğradığını, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa ait araç sürücüsü kusurlu olduğundan davacının zararından davalıların sorumlu olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla değer kaybı nedeniyle 10.000,00 TL´nin 16.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.12.02.2014 tarihli değer artırım dilekçesinde; 10.000,00 TL tazminatın 20.750,00 TL daha artırılarak 30.750,00 TL olarak davalı ... yönünden ıslahına, olay tarihi olan 16.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Müdürlüğünden tahsiline, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/234 esas sayılı dosyasında verdiği dava dilekçesinde; 16.02.2012 tarihinde müvekkiline ait otobüs ile davalı ... Müdürlüğüne ait aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini ve aracın değer kaybına uğradığını, 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/109 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda araçta meydana gelen değer kaybının kusur oranına göre 30.750,00 TL olduğunun belirlendiğini, 11. Asliye Ticaret Mahkemesince 10.000,00 TL yönünden davanın kabulü ile 16.02.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, bakiye kısım için iş bu davanın açıldığını bildirerek 20.750,00 TL´nin 16.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... A.Ş cevap dilekçesinde; kazaya karışan araçlardan ... plakalı aracın ZMSS´nin müvekkili sigorta şirket tarafından yapıldığını, araç başına poliçe limitinin 22.500,00 TL olduğunu ve Axa Sigorta A.Ş´nin talebi üzerine 25.07.2012 tarihinde poliçe limitinin tamamı olan 22.500,00 TL´nin bu şirkete ödenmesi nedeniyle sorumluluklarının kalmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili birleşen 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/234 esas sayılı dosyasında verdiği cevap dilekçesinde; davacıya ait aracın müvekkili kuruluşa ait kar kürüme aracına çarpması sonucu meydana gelen kazada davacı tarafın araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, trafik işaret ve levhalarına uymadığını, müvekkili kuruluşa ait araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan ... davaya müdahale istemli cevap dilekçesinde; kar temizleme aracı ile çalıştığı mevkiye, öncesinde uyarıcı levhalar ve işaretlemeler konulduğunu, işe başlayacağı sırada Lider Tur isimli firmaya ait otobüsün kullandığı araca çarptığını, olaydan kısa süre önce kendisinin önünde giden araçların durduğunu, sürat ve mesafeyi hava şartlarına göre ayarladığı için önündeki araca çarpmadığını, gerekli önlemleri almayan otobüs sürücüsü Nazmi Baş´ın kusurlu olduğunu, kendisinin kusursuz olduğunu bildirmiş, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEMECE VERİLEN İLK KARAR
Mahkemenin 03.03.2014 tarih ve 2013/109E-2014/55K sayılı kararı ile davanın kabulü ile 10.000,00 TL´nin 16.02.2012 tarihinden yasal faizi ile davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.İLK BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davalı ... vekili ve davacı vekili vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi´nin 22.12.2014 tarih ve 2014/15067E-2014/19170K sayılı kararı ile 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin, davalı vekilinin de aşağıdaki 3. nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nin 177. maddesinde ıslahın tahkikatın sonuna kadar yapılabileceği, 184. maddesinde de, hâkimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği ve mahkemenin tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği hükümlerine yerilmiştir.

Davacı vekili, araçtaki değer kaybı hususunda düzenlenen bilirkişi raporunda saptanan miktara göre ıslah talebinde bulunmuş, mahkemece ıslah talebi tahkikatın bitmesinden sonra yapıldığından dikkate alınmamıştır. Somut olayda hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceleyip, hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama için söz vermeden tahkikatın tamamlandığını bildirmiştir.Mahkemece tahkikatın tümü hakkında taraflara söz verilmeden tahkikatın bittiği belirtilerek bu aşamadan sonra yapılan miktara ilişkin ıslahın dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tesbiti sırasında Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın aracın kasko bedeli ve piyasa değeri olan 410.000,00 TL’nin % 10’u araçta meydana gelen değer kaybı olarak tespit edilmiş, tarafların kusur oranına göre yapılan oranlamaya göre de tazmin edilmesi gereken miktar saptanmıştır. Eksik inceleme ile değer kaybı konusunda Dairemizce belirlenen kriterlere uygun şekilde düzenlenmeyen bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, İstanbul Teknik Üniversitesi veya ... Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişiden, davacıya ait aracın kasko sigorta şirketi olan Axa Sigorta A.Ş.’den hasar dosyası da getirilerek, dosyadaki deliller, kaza tespit tutanağı ve önceki bilirkişi raporu da incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının yeniden hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... ve Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenle de davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, "gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkememece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.06.2018 tarih ve 2015/280E-2018/434K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. İKİNCİ BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin ikinci kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi 13.07.2020 tarih ve 2018/5626 E.–2020/4760 K. sayılı kararı ile"1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... Müdürlüğüne ait araç sürücüsünün %75, davacıya ait araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğu tespit edilen 16.12.2013 tarihli kusur raporu hükme esas alınarak, 03.03.2014 tarih ve 2013/109 Esas, 2014/55 sayılı kararı ile davanın kabulüne ve 10.000,00 TL´nin 16.02.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş, mahkemenin bu kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Davalı ... Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde kusura yönelik ileri sürdüğü itirazları Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 2014/15067 Esas, 2014/19170 sayılı kararı ile reddedilmiş olmakla taraflar arasındaki kusur durumu kesinleşmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davacı lehine usuli kazanılmış haklar dikkate alınmaksızın, davalı ... Müdürlüğünün kusura yönelik itirazları nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumundan kusur konusunda yeniden rapor alınması ve hazırlanan 29.03.2018 tarihli raporda davacıya ait aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğu belirtildiğinden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkememece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava dosyasında davalı ... A.Ş´ ye açılan davanın reddine,davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 30.750,00 TL´nin kaza tarihi olan 16.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine, birleşen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/235 esas sayılı dosyasında açılan davanın kısmen kabulü ile 6.750,00 TL´nin kaza tarihi olan 16.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme´nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebebleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; kazadaki kusurun tamamen davacının aracında olduğunu, bu sebeple kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalıların maliki ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen değer kaybı tazminatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu´nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu´nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
Dava tarihi 18.12.2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 28.03.2013 olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
1. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; özellikle, daha önce temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakıldığı için kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 492 sayılı Harçlar Yasası´nın 13/J maddesinde harçtan muaf kurumlar belirlenmiş olup davalı ... de bu kurumlar arasında yer almasına karşın mahkemece, bahsi geçen davalı aleyhine harca hükmedilmiştir. Bu düzenleme gereği, davalı ... harçtan muaf olmasına rağmen, harçtan sorumluluğuna karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK´nın geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK´un 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yar alan " 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.561,62 TL harçtan, dava açılışında alınan toplam 573,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.987,82 TL harcın davalı ... Müdürlüğünden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine, "... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına" ibaresinin yazılmasına, (5) numaralı bendinde yer alan "Ana dosyada davacının yargılama sırasında yatırmış olduğu 21,50 TL başvuru harcı, 219,40 TL peşin harç ve ıslah harcının davalı ... Müdürlüğünden alınmasına" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine " ... yargı harcından muaf olduğundan ana dosyada davacının yargılama sırasında yatırdığı 21,50 TL başvuru harcı, 219,40 TL peşin harç ve ıslah harcının isteği halinde davacıya iadesine " ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlginizi Çekebilecek Diğer Makaleler

Whatsapp