Bankacılık İşleminden Kaynaklanan Alacak Davası Emsal Kararını siteden incelemenizin ardından benzer hususlar için profesyonel hukuki destek almak isterseniz Ünsal Hukuk Bürosu´nu arayabilirsiniz.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1042
KARAR NO: 2021/1121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2018
NUMARASI: 2016/979 Esas 2018/871 Karar
DAVA: Bankacılık İşleminden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile ... isimli firma kurduğunu ifade eden ... arasındaki görüşme sonucunda bu firmadan paslanmaz çelik alınmasına karar verildiğini, ... firması tarafından gönderilen proforma fatura üzerine bu firmanın davalı banka şubesinde bulunan hesabına 18.144- euro transfer ettiklerini, transferin ardından bu şahsa ulaşamadıklarını, yaptıkları araştırmada İban numarasının ...´ün eşi ... ´e ait olduğunun tespit edildiğini,para transferinde eksiklik olması veya isim tutmaması hallerinde bankanın onay alması gerektiğini, müvekkilinin ... firmasını tüzel kişilik sandığını, bankanın transferi gerçekleştirmemesi gerektiğini, davalı bankanın kendisine düşen sorumlulukları gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek, 18.144-Euro´nun faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; proforma fatura üzerindeki hesap ve iban numarasının swift mesajıyla uyumlu olup hesabın davacının anlaştığı firma sahibinin eşine ait olduğunu, hesaba geçen tutarın ... tarafından nakden çekildiğini, ... unvanlı bir şirket bulunmadığını, ... firmasının ise ...´ya ait olduğunu, ticari anlaşma sırasında yanlış bilgi verilerek kandırmaya yönelik bir işlem yapılmış olabileceğini, müvekkilinin dış ticaret işleminde garantör olmaması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını,muhabir bankadan gelen bir iade talebinin bulunmadığını, iban numarası ile lehdar adının eşleştirilmesi konusunda yasal bir zorunluluk olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; bilirkişi tarafından yapılan tespitler ve banka kayıtları hep birlikte değerlendirildiğinde, uluslararası banka hesap numarası hakkında tebliğ ve Bankalar Birliği iban uygulamasına dair yazısına göre,bankanın iban numarasının hangi hesaba ya da kişiye ait olduğunu doğrulama yükümlülüğü bulunmadığı, anka tarafından da proforma faturada yer alan iban numarası doğrultusunda EFT işleminin yapıldığı, bankaya atfedilecek bir kusur olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; mahkemece taraflı bilirkişi raporu baz alınarak karar verildiğini, Merkez Bankası Tebliğinde ibanın doğrulanması zorunluluğu bulunduğunu, somut olayda iban doğrulaması yapılmadığını, ödeme emrinde alıcı ... olmasına rağmen paranın başka bir müşteri hesabına geçirilmesinin tamamen davalının sorumluluğunda olduğunu, dava dışı banka müşterisinin de davaya dahil edilmesi talepleri hakkında hiçbir karar verilmeden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, verilen talimata aykırı olarak farklı bir kişi hesabına para transferi yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Somut olayda; dava dışı ... tarafından düzenlenen proforma faturada alıcı ... olarak gösterilerek iban numarasının belirtildiği, davacı tarafından da proforma faturada gösterilen alıcı ... hesabına yurtdışından para transferinin gerçekleştirildiği, ancak paranın transfer edildiği hesabın davacının mal alımı gerçekleştirmek istediği ...´e ait olmayıp eşi olan ...´e ait olduğu, transfer edilen paranın ise bankadan ... tarafından nakten çekildiği, incelenen ticaret sicil kayıtlarına göre ... unvanlı bir firma mevcut olmayıp ... AŞ unvanlı şirketin ise ...´e ait olup şirket yöneticisinin ise davacı tarafından proforma faturaya istinaden para transferi yapılan ... olduğu, şirket tescilinin dava konusu para transferinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının para transferi yapmak istediği ... ile hesap sahibi ... aynı şirkette ortak ve yönetici konumundadır. Gönderilen para da yine aynı soyadı taşıyan ... tarafından çekilmiştir. TCMB´nin 2008/6 sayılı Tebliğinin 7. maddesinde bankaların gelen ve alıcı hesap numarası iban olarak belirtilen para transferlerinde ibanın doğrulanması zorunlu kılınmış olsa da, iban ile hesap sahibi eşleştirmesi yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Davalı bankaca, davacının transfer talimatına uygun olarak işlem yapılmış olup, esasen para gönderilen hesap sahibi ile davacının ticari ilişkiye girdiği ...´ün aynı şirkette ortak ve eş oldukları dikkate alındığında, davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Diğer yandan davacı vekili tarafından hesabına para gönderilen ...´ün davaya dahil edilmesi talep edilmişse de; davalı ile bu kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, HMK´nın 124. maddesinde düzenlenen kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı taraf değişikliği koşullarının bulunmadığı, davada taraf olmayan bir kişinin bu durumlar dışında sonradan davaya taraf olarak eklenmesinin de mümkün olmadığı dikkate alındığında, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebebleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK´nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 45-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,30-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına,davalı gider avansından karşılanan 14,30-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2021