Filtreli Makaronların Sigara Sarması Yargıtay Kararını sizler için araşatırdık ve web sitemizde yayınladık. Hemen inceleyebilirsiniz.
7. Ceza Dairesi 2019/5580 E. , 2019/36903 K.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu´na muhalefet suçundan sanık ...´in anılan Kanun´un 3/18, 62 ve 52. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair KARACABEY 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2019 tarihli ve 2018/475 esas, 2019/48 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 12/09/2019 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/09/2019 tarihli ve KYB. 2019-93054 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Sanık ...´in diğer sanığın işçisi olarak çalıştığı .... Mah. .... Cad. No: 68 sayılı yerde .... Büfe isimli iş yerinde yapılan aramada içerisinde kıyılmış tütün olan 60 karton halinde toplam 600 paket içerisinde 12.000 adet makaron filtrenin bulunarak muhafaza altına alındığı, alınan mamullere 13/08/2018 tarihinde el konulduğu ve söz konusu ürünler ile ilgili soruşturma aşamasında bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/10/2018 tarihli raporda; "ele geçirilen 60 karton (600 paket) filtreli makaronlar içine sarmalı kıyılmış tütün doldurulmasıyla elde edilen ürünlerin; ele geçirilen söz konusu ürünlerin sigara olduğu, sigaranın bir tütün mamulü olduğu, sigaraların faturalarının olmadığı, ele geçirilen söz konusu sigaraların muhtelif markalardan yerli makaronlar içine basit filtreli sigara sarma makinesi yardımıyla yerli tütün doldurularak imal edilen el yapımı bandrolsüz tütün mamullerinden olduğunun" tespit edildiğinin görüldüğü, diğer sanık ...´ın alınan savunmasında iş yerinin kendisine ait olduğunu ve .... ile birlikte işlettiklerini, sanık ...´in 3 yıldır yanında çalıştığını, makaronların bandrolsüz olmadığını ancak piyasada satılan normal sigara niteliğinde de olmadığını bildiği, maliyeti düşük olduğu için ve insanlar talep ettiği için makaronları alarak sattığını savunarak tevil yollu ikrarda bulunduğu gerekçesiyle 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince cezalandırılmalarına karar verilmişse de, 5607 sayılı Yasanın 3. maddesinin 20. fıkrasında "makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlara, satışa arz edenlere, bulunduran ve nakledenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir." hükmü karşısında, sanığın eyleminin 01/07/2018 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı yasanın 3/20. maddesi kapsamında olduğundan bahisle ek savunma verilmesi ve bu madde uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5607 sayılı Kaunnun 3. maddesinin 20. fıkrasında yer alan " makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlara, satışa arz edenlere, bulunduran ve nakledenlere üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir." hükmünün yürürlük tarihi 7061 sayılı Kanunun 62. maddesi ile 01.07.2018 olarak belirlenmiş ancak yürürlük tarihi önce 7144 sayılı Kanun ile 01.07.2019 olarak, daha sonra 7176 sayılı Kanun ile 01.07.2020 olarak değiştirilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle eyleme ilişkin yürürlükte bulunmayan 5607 sayılı Kanunun 3. maddesinin 20. fıkrasının uygulanma imkanı bulunmadığından içerisinde yerli kıyılmış tütün olan 600 paket içerisinde 12.000 adet yerli makaron filtrenin ele geçtiği işyerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından uygunluk belgesi bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/5. maddesinde belirtilen idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturup oluşturmayacağı yönüyle Kanun Yararına Bozma talebinde bulunup bulunmayacağı hususunda dosyanın Adalet Bakanlığı´na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na TEVDİİNE, 04.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.