İflasın Ertelenmesi Davası Yargıtay Kararına sitemizden erişebilir ve benzer durumlar için alanında uzman avukatlarımızdan hemen bilgi ve destek alabilirsiniz.
6. Hukuk Dairesi 2021/2052 E. , 2021/1923 K.
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı, müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR -
Davacı vekili son yıllardaki ekonomik dalgalanmaların müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, piyasadaki likitide sıkıntısının firmayı zor duruma düşürdüğünü, sunulan iyileştirme projesi kapsamında davacı şirketin borca batıklıktan çıkabileceğini ileri sürerek, iflasın ertelenmesini talep ve dava etmiştir,
İlk derece mahkemesince; kömür işletme işi ve Elbistan´da kurulu enerji santralinin getirilerinin bilirkişi raporuna yansıtılmadan değerlendirme yapıldığı, kaydi değerlere göre yapılan hesaplamada aktifin pasifi geçmiş olduğu, davacının borcu batık durumda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı Müdahil .... Madencilik Temizlik ve Güvenlik Hizm. Nak. San. ve Tic. Ltd Şti. vekilinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, gerçek verilere dayanılarak hazırlanan ek bilirkişi raporunda davacı şirketin % 49,87 oranında borca batık durumda olduğu, hatta borca batıklık oranının dava tarihine göre % 28,06 ´dan % 49,87´ye çıkarak arttığı ve davacı şirketin borca batık olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak iflas erteleme talebinin reddine, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
İflas erteleme davaları, dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir.
Somut olayda ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında kömür işletme işi ve Elbistan´da kurulu enerji santralinin getirilerinin bilirkişi raporuna yansıtılmadan değerlendirme yapıldığının belirtildiği, 29.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda güneş enerjisi santralinin değerinin 5.421.679,42 TL olarak belirlendiği, ancak tesisin kilitli olduğu yetkili personel bulunmadığından tesise girilemediği için DC Elektrik Panosu DC Sigortalama, IP65 KUTU, AC Elektrik Panosu ACGüç Transfer Panosu IP65 sayısı tespit edilemediğinin rapor edildiği, 30.10.2018 tarihli kayyım raporunda santralin değerinin eksik tespit edildiğine değinildiği, 18.07.2018 tarihli hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda bu yönde bir değerlendirmenin bulunmadığı görülmüştür. İflas erteleme davalarında şirketin borca batık olması dava şartıdır. TTK 376. maddesi uyarınca borca batıklık tespitinde kaydi değerler değil satış sırasında gerçekleşecek rayiç değerler esas alınmalı borca batıklık kesin bir şekilde tespit edilmelidir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile kayyım raporlarının çelişkili olması karşısında borca batıklık yönünden tereddüt hasıl olmuştur. Bu durumda, mahkemece davacı şirketin rapor tarihi itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının tereddütte yer bırakmayacak şekilde belirlenerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.´ye iadesine, dosyanın kararı bozulan İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesine, kararın bir suretinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.