Araç değer kaybı ve İkame Araç Bedeli Talepli Dava Yargıtay Kararı detaylarına Ankara´da yer alan Ünsal Hukuk Bürosu´ndan ulaşabilirsiniz.
4. Hukuk Dairesi 2021/24132 E. , 2023/8841 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı tazminatı ve ikame araç bedeli talepli davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi´nin 20.09.2017 Gün 2016/14941 E, 2017/7966 K sayılı ilamında; “..Dava trafik kazası sonucu araçta oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli zararının ödenmesi talebinden ibarettir.
Mahkemece de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Tekniğine göre de araçta bir değer kaybı oluşmadığından değer kaybı talebinin reddine karar verilmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte olmayan ZMMS Genel Şartları uyarınca yapılan değerlendirme eksik incelemeye dayalıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın, kaza tarihinden sonra 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplandığı anlaşılmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren genel şartlara göre belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın davalılar ... ve ... ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... yönünden reddine, 1.000,00 TL değer kaybı tutarının davalılar ... ve ...´den olay tarihi olan 10.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, 1.534,00 TL araç yoksunluk bedelinin davalılar ... ve ...´den olay tarihi olan 10.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK´nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2020 yılı için 3.920,00 TL´dir.
Temyize konu kararda, davalı ... aleyhine 1.000,00 TL değer kaybı ve 1.534,00 TL araç yoksunluk bedeline hükmedilmiş olup, karar, anılan Yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceğinden; davalı ...´nin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...´nin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.07.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.