İş kazası, çalışanların işyerinde veya işin yürütümü sırasında maruz kaldığı, bedensel veya ruhsal zarara uğramasıyla sonuçlanan olaylara verilen genel bir isimdir. Bu tür durumlar, yalnızca fiziksel yaralanma veya ölümle sınırlı değildir; ruhsal etkiler, meslek hastalıkları veya uzun vadeli iş göremezlik de iş kazası kapsamına dâhildir. İşçilerin uğradığı zararın telafisi için hukuk sisteminde belirli haklar tanınmıştır. Bu hakların en bilineni ise iş kazası tazminat davasıdır.
Bir iş kazasının ardından işçi veya hayatını kaybeden işçinin yakınları, maddi ya da manevi zararın giderilmesi amacıyla işverene dava açabilir. Bu dava, sadece bir hukuki süreçten ibaret değildir; çoğu zaman kazanın mağduru için hayatını yeniden kurma çabasının ilk adımını oluşturur. İşçinin tedavi masraflarının karşılanması, gelir kaybının telafisi veya destekten yoksun kalan aile bireylerinin geleceğinin güvence altına alınması bu süreçte temel amaçtır. Ayrıca detaylı bilgi için “İş Kazası Nedir? Hukuki Haklar ve Tazminat Yolları” başlıklı makalemizi de inceleyebilirsiniz.
İş kazası tazminat davaları, Türk Borçlar Kanunu, İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik mevzuatı çerçevesinde değerlendirilir. İşverenin gözetme ve önleme borcunu ihlal etmesi, gerekli iş güvenliği önlemlerinin alınmaması veya kazanın önlenebilir olması, çoğu davada işverenin sorumluluğunu doğurur. Bu nedenle iş kazası davalarında temel nokta, kusur ve sorumluluğun tespitidir.
Bu tür davalar, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda teknik ve delil odaklı süreçlerdir. Kaza raporları, tanık beyanları, müfettiş incelemeleri, kamera kayıtları ve tıbbi belgeler, sürecin kaderini etkileyen materyaller arasındadır. Davanın sağlıklı ilerleyebilmesi ve tazminatın doğru hesaplanabilmesi için sürecin bilinçli yönetilmesi büyük önem taşır.
Bu bağlamda en çok sorulan üç soru şunlardır: “İş kazası davası ne kadar sürer?”, “İş kazası tazminatı nasıl alınır?” ve “İş kazasında avukat tutmak zorunlu mu?” Aşağıdaki bölümlerde bu üç konu detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.

İş kazası tazminat davalarının süresi çeşitli faktörlere göre değişiklik gösterir. Ortalama olarak Türkiye’de bu davalar 1,5 ile 4 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Ancak bu süre, davanın karmaşıklığına, kusur durumuna, bilirkişi raporlarının hazırlanma süresine ve mahkemenin iş yoğunluğuna bağlı olarak kısalabilir veya uzayabilir.
İş kazası davalarını uzatan başlıca etkenler şunlardır:
• Kusur oranlarına ilişkin itirazlar
• Bilirkişi raporlarının yenilenmesi
• İşverenin kusuru kabul etmemesi
• Tanık dinleme süreçlerinin uzaması
• Adli tıp ve sağlık raporlarının geç çıkması
İş kazası davasının hızlı ilerlemesi isteniyorsa, delillerin eksiksiz sunulması ve kazanın oluş şeklinin netleştirilmesi kritik önem taşır. Özellikle bilirkişi raporlarının objektif ve anlaşılır olması, süreci önemli ölçüde kısaltır. Ayrıca iş kazası sonrası tutulan SGK müfettiş raporu davanın seyrinde belirleyici bir rol oynar.
Bir diğer önemli nokta, iş kazası tazminat davalarının yalnızca tazminatı kapsadığıdır. Ceza davası ve idari süreçler, tazminat davasından tamamen bağımsız ilerler. Ceza davasının varlığı veya uzun sürmesi tazminat davasının sonucunu bekletme zorunluluğu doğurmaz. Yani işçi, maddi ve manevi haklarını bekletmeden talep edebilir. İş kazası davaları hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için web sitemizde yer alan telefon numaraları ve whatsapp hattı üzerinden uzman avukatlarımıza ulaşabilirsiniz.
İş kazası tazminatı almak için temel şart, kazanın iş kazası niteliğinde olduğunun kabul edilmesidir. SGK tarafından iş kazası tespiti yapılmışsa süreç çok daha net ilerler. Tazminat almak isteyen işçinin veya yakınlarının aşağıdaki adımları izlemesi gerekir:
1. İş kazasının belgelenmesi:
Doktor raporu, kaza tutanağı, SGK bildirimi, fotoğraflar, tanık beyanları ve müfettiş raporları sürecin temel delilleridir.
2. İşverenin kusurunun tespiti:
İşverenin gerekli iş güvenliği önlemlerini alıp almadığı, eğitim verip vermediği, ekipman sağlayıp sağlamadığı bilirkişilerce değerlendirilir.
3. Maddi ve manevi tazminat talep edilmesi:
Maddi tazminat; tedavi masrafları, kazanç kaybı ve iş göremezlik gibi kalemleri içerir. Manevi tazminat ise yaşanan acı ve elem nedeniyle talep edilir.
4. Dava sürecinin başlatılması:
Yetkili iş mahkemesinde dava açılır ve deliller sunulur. İş kazası tazminat miktarı belirlenirken; işçinin yaşı, geliri, mesleği, iş gücü kaybı oranı, kusur oranları ve kazanın etkileri dikkate alınır. Ölümle sonuçlanan kazalarda ise destekten yoksun kalan aile bireyleri dava açma hakkına sahiptir.
İş kazası tazminat davası açarken avukat tutmak zorunlu değildir, ancak davaların teknik yapısı nedeniyle avukat desteği alınması çoğu zaman süreci olumlu etkiler. Çünkü bu davalar hem iş hukuku hem borçlar hukuku hem de sosyal güvenlik mevzuatına dayanır. Ayrıca kusur raporları, hesap bilirkişileri, SGK dosyaları ve delil sunumu profesyonellik gerektirir.
Avukat olmadan dava açmak mümkündür, ancak şu riskler doğabilir:
• Delillerin eksik sunulması
• Kusur oranına itiraz süresinin kaçırılması
• Tazminat hesabında hak kaybı
• Usul hataları nedeniyle davanın uzaması
Bu nedenle avukat zorunlu olmasa da, hak kaybını önlemek ve süreci hızlandırmak adına profesyonel destek almak genellikle en sağlıklı yoldur. İş kazası tazminat davası, işçinin veya yakınlarının uğradığı zararların giderilmesini amaçlayan hukuki bir süreçtir. Davanın süresi birçok etkene bağlı olmakla birlikte ortalama birkaç yıl sürebilir. Tazminat alınabilmesi için kazanın doğru belgelenmesi, kusurun tespiti ve davanın usulüne uygun yürütülmesi gerekir. Avukat tutma zorunluluğu olmasa da, bu alanda uzman bir avukatla hareket etmek çoğu zaman sürecin hem daha hızlı hem de daha güçlü ilerlemesini sağlar. İş kazaları ile ilgili bir ön görüşme yapmak için web sitemizin iletişim bölümü üzerinden hukuk büromuza ulaşabilirsiniz.