Kimlik Bilgileri Kullanılarak GSM Hattı Aboneliği Yargıtay Kararı kapsam detaylarını içerikten hemen inceleyebilir ve benzer hususlar için anında avukatlarımızdan destek alabilirsiniz.
11. Ceza Dairesi 2021/2952 E. , 2021/12541 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1) Sanığın, babası olan müştekiye ait kimlik bilgilerini kullanarak, bilgi ve rızası dışında adına GSM telefon hattı abonelik sözleşmesi düzenlettirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; suç ve hüküm tarihinden önce 10/11/2008 tarihli ve Resmî Gazete´de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile 56/2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında; TCK´nin 7. maddesi uyarınca, özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması yasaya aykırı,
2)Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´na aykırılık suçunda ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete´de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre; sanık hakkında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilmiş olmasına rağmen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK´nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.