0312 230 00 90
av.ebru.unsal@gmail.com

Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali Emsal Karar3.9.2025

Ankara´daki hukuk büromuzun web sitesinden Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali Emsal Karar içeriğine hemen erişin.

 T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ....
KARAR NO : ..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : .... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ....
NUMARASI :..
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Yönetim Kurulu Kararının İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : ..
YAZIM TARİHİ : ....

Taraflar arasında görülen davada ......karar sayılı kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

- K A R A R -

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı davalı . . yılından itibaren ortağı olup kooperatif ortaklığının kendisine yüklediği edimlerini yerine getirdiğini ve kooperatif tarafından yapımı devam eden işyerlerine yönelik olarak Noter huzurunda yapılan kura sonucunda ortaklık payına C22 nolu iş yeri isabet ettiğini, davacı tarafından .. tarihinde davalı kooperatife tapuyu almak için başvurduğunu, davacının ortaklığının Yönetim Kurulu´nun ..sayılı karar ile üyeliğinin feshedildiğini öğrendiği, davacı aleyhine tesis edilen ihraç kararı davacıya tebliğ edilmediği gibi ... tarihine kadar bilgisi de olmadığını, davalı kooperatif tarafından davacının ihracına yönelik karar usulüne uygun tebliğ edilmediği için hak düşürücü süre olan dava açma süresinin başlamayacağını, dava açma süresi davacı tarafından kendisine elden verilen karar nedeniyle .. tarihinde başladığını, davalı kooperatifin anasözleşmesinin 14. maddesinde çıkarma işlemine yönelik çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedileceğini, genel kurul tarafından yönetim kuruluna bu konuda yetki verilip verilmediği tarafına bilinmemekle birlikte, yetki verilmesi halinde bile Yönetim Kurulu tarafından alınan çıkarma kararının ana sözleşmenin 14. maddesinde çıkarma işlemi sonrasında çıkarılan ortak yönünden Yönetim Kurulu tarafından çıkarma işleminin Noter kanalıyla tebliğ edilmesi gerektiğini, davalı Kooperatif tarafiından davacının kooperatif ortaklığından çıkarılmasına parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçe gösterilmiş ve bu nedenle çıkarma işlemi yapılmışsa da öncelikle bu hususa ilşkin olarak davalı kooperatifin Anasözleşmesinin anılan gerekçe yönünden keyfiliği önlemek adına belirlemiş olduğu uüsüle uygün işleme yapıplıp yapılmadığının tespiti gerektiği, yükümlülüklerin yerine getirlmemesi halinde ikinci kez noter kanalıyla ihtar gönderilmesini, ikinci ihtara rağmen parasal yükümlülüklerin yerine getirmemesi halinde ikinci ihtardan bir ay sonra Yönetim Kurulu tarafından çıkarılma işlemi yapılması gerektiğini, davalı kooperatif tarafından davacıya bugüne değin yükanda belirtilen madde uyarınca

edimlerini yerine getirmesine yönelik tek bir bildirim yapılmadığını, Bu yönüyle usulüne uygun bir çıkarma söz konusu olmadığı gibi yapılan çıkarma işlemi Kooperatif Anasözleşmesine aykırı olduğunu, aynı şekilde Davalı kooperatif tarafından davacının çıkarılmasına gerekçe olarak Aidat borçlarını ödememe yani parasal yükümlülüklerine aykırılık gösterilmiş olup bu hususa ilişkin olarak Kanunun 27. Maddesinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortaklar yönünden bu durumun ilk olarak yazılı şekilde onlara bildirilmesi, ilk bildirime rağmen parasal yükümlülüklere aykırı davranılması halinde ikinci kez bildirilmesi öngörüldüğünü, davacıya .. tarihinde verilen çıkarma kararında davacının ilk bildirim ve ikinci kez bildirim yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama bulunmadığını belirterek davalı Kooperatifin yönetim kurulunun . gün ve ..yılı davacının ortaklıktan ihracına ilişkin kararının iptalini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevabında özetle; davalı kooperatif şirket aleyhine .......sayılı yönetim kurulu kararının kaldırılması istemli dava açılmış olup, dava dilekçesi ve tensip zaptı tarafımıza tebliğ edildiğini,.. sözleşmesinin 14. maddesinin 2. bendinde yer almak üzere kooperatife üye olan kişilerin parasal yükümlülükleri belirlenmiş ve bu yükümlülüklere aykırılık durumunda şirket ortağının, ortaklıktan çıkarılması hususu düzenlendiğini, buna bağlı olarak davacı ... adı geçen kooperatif ana sözlemesinde ki kuruluş amacına bağlı olarak ortağı olduğu ve kura sonucunda kendi payına düşecek adı geçen taşınmaz için . yılı .. ayından itibaren başlamak üzere her ay düzenli olarak kendi pay nisabına düşen bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, yine her ortağın pay nisabına düşen bedeli düzenli olarak her ay ödenmesi hususu kooperatif ana sözleşmesinin 21. maddesinde hüküm altına alındığını, davacı ...´ın taahhüt edilen katılım payı miktarlarını ödeme çizelgesi.. cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, davacı ...´ın ödeme çizelgesinden de anlaşılacağı üzere her ay düzenli bir şekilde ödemesi gereken taksitlerini sözleşmeye aykırı bir şekilde ödemediğini, buna bağlı olarak yapılan ihtarları dikkate almadan düzensiz bir şekilde ödeme yaptığını, tüm bu anlatımlarla birlikte bahsi geçen.......yapmış olduğu yönetim kurulu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda

..tarihinde davacı ...´a günü geçmiş aidat borçlarının ödenmesi aksi takdirde kooperatif sözleşmesinin 14. Maddesi gereğince üyeliğinin fesih edileceği hususu ihtar edildiğini, Bu durum cevap dilekçesinin ekinde yer alan bildirim tutanakları ile ispat edileceğini, devamında ......tarihinde yapmış olduğu yönetim kurulu toplantısında..karar sayılı kararı ile ekte sunulan belgede yer alan şirket ortaklarının gönderilen ihbarnamelere ve toplu mesaj yoluyla yapılan bildirimlere rağmen ödenmesi gerek taksitleri ödenmediği için kooperatif tüzüğünün 14. Maddesi gereğince üyeliklerine son verildiğini, Hatta şirket ortaklarına yine üyeliklerine son verildiği için kooperatif banka hesabına artık ödeme yapmalarına gerek olmadığı ihtarı da çekildiğini, bu sebeple davacı ... dava dilekçesinin aksine kooperatif bünyesinden ilişiğinin kesildiğini ....tarihinde öğrendiğini, davacı tarafın tedbir talebinin reddine, aksi kanaat hasıl olur ise mahkemece belirlenecek teminat karşılığında tedbir talebinin değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

KARAR: Mahkemece "...Yukarıdaki kanuni düzenlemeler, kooperatif ana sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinin parasal yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle kooperatif üyeliğinin feshine karar verildiği, davalı kooperatif vekili tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde......tarihli toplu mesajlarda günü geçmiş aidat borcu olan üyelerin borçlarını yatırmaları aksi halde tüzüğün 14. Maddesi uyarınca üyeliklerinin son bulacağı, yine....tarihli toplu mesajda üyeliklerinin yönetim kurulunun.... nolu kararı ile üyeliklerini feshedildiğinin bildirildiği, sunulan listenin toplu mesaj olduğu ve sadece telefon numaralarının listede

yer aldığı, isim ve soy isim bulunmadığı, yine davalı vekili tarafından dosyamıza sunulan ihtarname başlıklı yazıda " müvekkilim : ...... tarihi itibariyle kalan ; Bakiye ... TL (.) TL borcunuz bulunmaktadır. İş bu ihbarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren .. gün içerisinde kooperatifimize ödemeniz , ödemediğiniz taktirde üyeliğiniz fes olunacaktır hususu bilvekala ihtar olunur." şeklinde tarihsiz ihtarname sunulduğu ancak iş bu ihtarnamenin tebliğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı kaldı ki Konut ve yapı kooperatifleri tip ana sözleşmesinin 14.maddesinde ilgili ihraç prosedürüne ilişkin 2. fıkrasında ihraç kararı verilmeden önce parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara 10 günlük ödeme süresi içeren ilk ihtarnamenin gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı kooperatif tarafından davacıya herhangi bir ihtarname gönderildiği ve usulüne uygun tebliğ edildiği ispatlanamamış, davalı tarafça keşide edildiği iddia edilen ihtarname başlıklı yazının tarihsiz olduğu ve davacıya 3 günlük süre verildiği dikkate alındığında davalı kooperatifin ihraç işlemi kooperatifler yasası ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ....... ana sözleşmesinin 14. maddesinin 2. bendinde yer almak üzere kooperatife üye olan kişilerin parasal yükümlülükleri belirlenmiş ve bu yükümlülüklere aykırılık durumunda şirket ortağının, ortaklıktan çıkarılması hususunun düzenlendiğini, 14. madde gereğince üyeliklerine son verilenlere karar posta yolu ve mesaj iletisi şeklinde bildirildiğini, davacı ... dava dilekçesinin aksine kooperatif bünyesinden ilişiğinin kesildiğini .. tarihinde öğrendiğini, üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararının kesinleştiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK´nın 355. maddesi uyarınca, istinafa gelen tarafın sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı resen gözetilmiş, ayrıca HMK´nın 357. maddesindeki "İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır.
Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden bahisle davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacı hakkında verilen ... sayılı üyelikten çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir.
.......Karar sayılı ilamıyla, davalı .... davacı hakkında almış olduğu ..numaralı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

......çıkarılma esasları ve itiraz başlıklı 16.maddesinde"...... Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. .. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder."


Ortakların ödev ve sorumlulukları başlıklı 27. maddesinde " Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez."
... Ortaklıktan Çıkarma başlıklı 14.maddesinde "Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır.
1- 10’uncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler.
2- Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler.
3- Kura çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmeyenler.
4- Tapuda kendi adlarına tescilinden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmeyenler.

5- Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar. Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere . gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir. Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder." denilmektedir.
Davalı taraf, davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kanunun 27.maddesindeki ve ana sözleşmenin 14.maddesindeki sürelere ve tebliğ şartlarına riayet ederek üyelikten çıkarıldığını ispatlayamamıştır. Her ne kadar davalı üyelikten çıkarılanlara posta ve mesaj yoluyla ihbarda bulunduğunu iddia etmiş ise de dosya kapsamında bu yönde delil bulunmamaktadır.
Bu sebeple mahkemece verilen karar isabetli görülmüştür.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK´da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin vaki istinaf başvurusunun HMK´nın 353/1-b.(1) maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 615,40 TL istinaf harcından peşin alınan 427,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 187,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK´nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılaması duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-HMK´nın 359/4. maddesi uyarınca işbu kararın Dairemizce yanlara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HMK´nın 353/1-b-1, HMK´nın 361/1. ve 362. maddeleri gereğince, kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

...
Başkan
...
¸e-imzalıdır
....
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Üye
...
¸e-imzalıdır
...
Katip
...
¸e-imzalıdır





NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. "5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur."

İlginizi Çekebilecek Diğer Makaleler

Whatsapp