Sürücünün Kusurlu Hareketi Nedeniyle Kaza Yargıtay Kararı içeriğini Avukat Ebru Ünsal kurumsal sitesinde sizlere sunduk, web sitemizden hemen inceleyebilir ve merak ettikleriniz için bize ulaşabilirsiniz.
17. Hukuk Dairesi 2015/3773 E. , 2016/355 K.
MAHKEMESİ :.....Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı sürücünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada davacının aracında değer kaybının olduğunu ve araçtaki hasarın 15 gün içinde giderilmesinin mümkün olduğunu ve bu nedenle ikame araç temin ettiklerini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta meydana gelen 10.000,00TL değer kaybına ilişkin kısmının davalı sigorta yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünde ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen, 600,00TL ikame araç bedelinin ise .... haricindeki davalılardan kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, değer kaybı nedeni ile 5.000,00TL maddi tazminatın davalı ......den dava tarihinden, diğer davalılardan olay tarihi olan 24/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte; yine ikame araç bedeli nedeni ile de 600TL maddi tazminatın davalılar ...... ile .....´den olay tarihi olan 24/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 18.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda, aracın kasko değeri üzerinden oranlama yöntemiyle araçtaki değer kaybının 5.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa, davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.