Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davası Emsal Karar içeriğini Ankara´daki hukuk büromuz sizler için sitesinde yayınladı, hemen inceleyin.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2025/763 Esas
KARAR NO :2025/706
DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:21/10/2025
KARAR TARİHİ:23/10/2025
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu 21/10/2025 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin kuruluşundan bu yana otomotiv sektöründe piyasaya sürülen ağır vasıta niteliğindeki araçların üretiminde kullanılan somun, bijon ve sair bağlantı ekipmanlarının üretim, satış, ihracat ve pazarlanması kapsamında faaliyet gösterdiğini, kalite ve güvenilirliği ön planda tuttuğu için müşteri portföyünü sınırlı sayıda tutmayı tercih ettiğini, ihracat portföyünde yer alan ana müşterisinin Amerika Birleşik Devletlerinde faaliyet gösteren Hutchinson İndustries ... firması olduğunu, söz konusu firma ticari faaliyetlerinde gizliliği ön planda tuttuğu için müvekkilin aynı nitelikte başka bir firma ile çalışmamasını talep ettiğini, ... ... ... firmasından gelen siparişler doğrultusunda, ... GB numaralı 07.10.2023 tarihli Gümrük Beyannamesi kapsamındaki ihracat işlemiyle ilgili olarak 36.356,50 USD tutarındaki döviz bedeli eksiksiz bir şekilde alıcı firma tarafından ödenerek yurda getirilmiş, davalı banka nezdinde ... ... numaralı 06.05.2024 tarihli ihracat bedeli kabul belgesiyle kapanış işlemi tamamlanmış, ... GB numaralı 23.03.2023 tarihli Gümrük Beyannamesi kapsamındaki ihracat işlemiyle ilgili olarak 81.639,00 USD tutarındaki döviz bedeli eksiksiz bir şekilde alıcı firma tarafından ödenerek yurda getirilmiş, davalı banka nezdinde ... ... numaralı 20.02.2024 tarihli ve 03.06.2024 tarihli ... numaralı iki ayrı ihracat bedeli kabul belgesiyle kapanış işlemi tamamlanmış, ... GB numaralı 28.04.2023 tarihli Gümrük Beyannamesi kapsamındaki ihracat işlemiyle ilgili olarak 30.202,00 USD tutarındaki döviz bedeli eksiksiz bir şekilde alıcı firma tarafından ödenerek yurda getirilmiş, davalı banka nezdinde ... ... numaralı 05.06.2024 tarihli ihracat bedeli kabul belgesiyle kapanış işlemi tamamlanmış, ... numaralı 11.01.2023 tarihli Gümrük Beyannamesi kapsamındaki ihracat işlemiyle ilgili olarak 85.708,20 USD tutarındaki döviz bedeli eksiksiz bir şekilde alıcı firma tarafından ödenerek yurda getirilmiş, davalı banka nezdinde ... ... ve ... ... ... iki ayrı ihracat bedeli kabul belgesiyle kapanış işlemi tamamlanmış olduğunu, davalı banka tarafından tanzim edilen ihracat bedeli kabul belgelerinin düzenlenmiş olmasının genelge hükümlerinde de açıkça belirtildiği ihracat bedelinin müvekkil şirket tarafından eksiksiz bir şekilde yurda getirildiğini, ihracat hesabının sorunsuz bir şekilde kapatıldığını açıkça ortaya koyduğunu, davalı ... vasıtasıyla yukarıda belirtilen 4 ayrı ihracat işlemine ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı ve ... Vergi Dairesi Müdürlüğü´ne hitaben düzenlenen 4 ayrı Açık İhracat Hesabı İhbarı Formu´nda İhracat Ülkesi ´´AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ´´ yerine ´´...´´ olarak belirtilmiş, ihracat bedeli de ´´ 0 USD´´ olarak gösterilmiş, müvekkilinin ´´AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ´´ yerine ´´...´´ ya bedelsiz bir ihracat işlemi gerçekleştirdiği yönünde hatalı bir ihbar ve bildirimde bulunulmuş olduğunu, ... Vergi Dairesi tarafından yapılan ihbar neticesinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı İdari Yaptırım Bürosu tarafından çeşitli dosya, tarih ve tutarlarda müvekkili şirket aleyhine idari para cezasına hükmedildiğini, müvekkili şirket aleyhine uygulanan idari para cezaları nedeniyle müvekkili şirketin 331.220,75 TL ana para 300.691,78 TL faiz, yargılama giderleri ve ferileri olmak üzere bugün itibariyle toplam 631.912,53 TL maddi zarara uğradığını, gerek Vergi Dairesi, gerekse de davalı Banka nezdinde müvekkili şirket tarafından yukarıda bahsi geçen hatalı ve hukuka aykırı işlemlerin düzeltilmesi talep edilmişse de banka tarafından aykırılığın giderilmesi adına en ufak bir adım dahi atılmadığını, Vergi Dairesi tarafından da bankanın bildirimiyle bağlı oldukları gerekçesiyle herhangi bir olumlu tavır sergilenmediğini, söz konusu idari para cezalarının kesinleşmesinin akabinde ... Vergi Dairesi tarafından müvekkili şirket ve şirket yetkililerinin mal varlığı ve banka hesapları üzerinde haciz işlemi uygulanmış, banka hesapları bloke edilmiş olduğunu, banka hesaplarının bloke olması sebebiyle müvekkili şirketin ihracat işlemi için devlete ödemesi gereken harç ve diğer ödemeleri yapamamış, resmi işlemleri tamamlayamamış, bu sebeple müşterisinin sipariş ettiği ürünlerin sevkiyatını gerçekleştirememiş olduğunu, müvekkilinin Amerika Birleşik Devletleri´nde yerleşik, yukarıda bilgileri verilen müşterisinin bu gecikme ve aksaklık sebebiyle müvekkili ile olan ticari ilişkisini sona erdirdiğini, ana müşterisini kaybeden müvekkili şirketin ciddi boyutta ciro kaybı, kar kaybı, portföy ve müşteri kaybı söz konusu olduğunu, ayrıca ana müşterisini kaybeden müvekkili şirketin ticari faaliyetine devam edebilme ihtimalinin de neredeyse ortadan kalktığını, müvekkili şirketin bu zarar ve kayıplar dolayısıyla tüzel kişiliğinin tasfiye edilme ihtimali olduğunu, ayrıca vergi dairesi nezdinde sanki hayali ihracat, vergi kaçakçılığı yapmış gibi bir muameleyle karşılaşmış, durumu izah edebilmek için sayısız tahkikattan geçmiş olduğunu, halen daha idari para cezaları sebebiyle vergi dairesi nezdinde şaibeli bir konumda görülmekte haksız suçlamalara maruz kalmakta olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin bu haksız ve hukuka aykırı işlem ve eylemler sebebiyle psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını, belli bir süre tedavi görüp ilaç kullanmış, Vergi Dairesi tarafından müvekkilinin annesinin adına kayıtlı taşınmazlara bile haciz uygulandığını, bu haciz işleminden kısa bir süre sonra annesinin vefat ettiğini, müvekkili şirket nezdinde davalı bankanın hatalı, haksız ve hukuka aykırı işlemleri sebebiyle maddi, manevi zarar ile birlikte ciro kaybı, kar kaybı, müşteri ve portföy kaybı sebebiyle mağduriyet meydana geldiğini belirterek maddi tazminat taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları, bedel artırım ve ıslah dilekçesi sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiliyle müvekkiline ödenmesine, ciro ve kar kaybı sebebiyle ikame ettikleri belirsiz alacak davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları, bedel artırım ve ıslah dilekçesi sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin uğradığı zararın bilirkişi marifetiyle hesaplanarak tespit edilecek tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, manevi tazminat taleplerinin kabulüne, 1.000.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı´nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı ile; "26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir. Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davaları olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir. Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7)20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;...,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, (Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;...
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına),
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine" şeklinde karar verilerek finans davaları bakımından ihtisas mahkemelerinin belirlendiği görülmüştür.
Somut olayda; bankacılık işleminden kaynaklı hatalı ihbar nedeniyle uğranılan zarar tazmini talep edildiği hususu dikkate alınarak görevli mahkemenin İstanbul 6,7,8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; mahkememize tevzi olan işbu davanın esasının kapatılmasına, dosyanın İstanbul 6,7,8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Görevli Mahkemenin İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, dosyanın İstanbul 6, 7, 8 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu´na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde KESİN olmak üzere karar verildi.23/10/2025
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır